Informazioni sulla canzone In questa pagina puoi trovare il testo della canzone Hatırlayın (Hendek), artista - Dursun Ali Erzincanlı
Data di rilascio: 23.07.2009
Linguaggio delle canzoni: Turco
Hatırlayın (Hendek) |
Karanlık ve fırtınalı bir gece mevsim kış gece soğuk |
Gökyüzünden yağmur gibi ok yağmakta |
Medine-yi münevvere ayakta o günü hatırlayın adı hendek diğer adı aksa |
Hendeğin öbür tarafında hayberlilerin kışkırtmasıyla onbinlere varan düşman |
Bu tarafında üçbin müslüman baş komutan Rasul-i zişan |
Müşriklerin başbuğu Ebu Süfyan ve iki kol Gatafanlılardan Fezare ve Mürre |
Onlara da kendilerinden birer komutan |
O günü hatırlayın |
Muhacirlerin sancaktarı Zeyd bin Harise |
Ensarın sancaktarı Sad bin Übade |
Ve baş komutan Resul-ü Zişan |
İşte Hendek’in tarafları bunlar |
Bu savaşın bir tarafı daha var Gökyüzü Ordusu |
Sancakları Saba rüzgârıyla dalgalanır |
Onlar yeryüzünde yalnız Resulullah’ı tanır |
Şimdi gözleri büyük melekte ve onlar iniş anını beklemekte |
Evet, o günü hatırlayın, karanlık ve fırtınalı bir gece |
Mevsim kış gece soğuk |
Gökyüzünden yağmur gibi ok yağmakta |
Medine-i Münevvere ayakta |
İnen oklardan birinin hedefi Sad bin Muaz ve kesilen ana bilek damarı |
Müşriklerden Amr bin Abdivet adamlarıyla hendeği geçer |
Ve üç kez meydan okur sahabeye: |
'Aranızda benim elimle cennete gitmek isteyen biri varsa çıksın" |
Üçünde de Hz. Ali kalkar yerinden |
Üçünde de Efendimiz tutar ellerinden |
Sonunda kendi eliyle giyindirir zırhını |
Kendi eliyle beline taktığı meşhur Zülfikar |
Ve çıkarır mübarek sarığını Hz. Ali’nin başına bağlar |
Allah’ın Arslanı yürürken düşmana |
Nazlı Nebi’den içli bir dua yükselir semalara |
'Ya Rab. Amcamın oğlu Ubeyde Bedir’de şehid oldu, Amcam Hazmaysa Uhud’da. |
Geriye bir Amcaoğlu Ali kaldı. O’na yardım eyle. O’nu muhafaza buyur. |
Beni de yalnız bırakma. «Peygamberin duası biter bitmez bir toz bulutu |
Allah’ın Arslanı görünmez oldu |
Ve Amr ikisi de görünmüyorlar, kılıç sesleri, naralar… |
Çok sürmez birden kesilir sesler |
Yavaş yavaş dağılan toz bulutu, yavaş yavaş beliren suret |
Önce Zülfikar çıkar toz bulutundan sonra yeleleri toza bulanmış Arslan |
Ve kükrer er oğlu er, kükrer Allahu Ekber. |
Müşrikler anlar ki bu hendek kesinlikle geçilemeyecek |
O zaman toplanır bütün kuvvetler on binlere varan sayılarıyla |
Ellerinde ok ve yaylarıyla hep birden saldırıya başlar |
Ne şiddetli bir gündü o, tam dört vakit secdeye uzanamadı başlar |
Ne karanlık bir geceydi, kendi elini uzatsan göremiyordun |
Karanlık böyle bir derecedeydi |
İşte bu karanlıktan istifade eden azılı müşriklerden |
Nefel bin Abdullah hendeği atlar, ama onu da Hz. Zübeyr haklar |
Ve ayaklar. Titreyen ayaklar. |
Peygamberin ordusunda ayakları titreyenler var |
Ayakları titreyen münafıklar |
Çünkü Ben-i Kureyza ahdinden dönmüş |
Bugün savaşı bırakıp evlerine dönecekleri günmüş |
Hadi Allah’ın Nebisi münafıkları anlar ya şu bazı Müslümanlar |
Bahaneleri çoluk çocuk endişesiydi |
Bir bir mazeret beyan edip döndüler gerisin geri |
Oysa ölümüne biad etmemişler miydi? |
Üç bin kişilik Peygamber ordusundan geriye kalan üç yüz arslan |
Ama onlar da korkunun pençesindeydi |
Önlerinde Ebu Süfyan ve müşrik ordusu arkalarında Ben-i Kureyza korkusu |
Yağmur gibi yağan ok ve açlık ve soğuk |
Açlık solgun bir renkle yüzleri gölgeliyor |
Bakın bir sahabe Fahr-i Kainatın yanına geliyor |
Güç yok, takat yok |
'Varlığım sana feda olsun Efendim. diyor ve başını öne eğiyor. |
'Dayanacak halim kalmadı, açım ya Resulallah. |
Açlığımı bastırmak için midemin üstüne taş bağladım» |
Ve kuşağını açıyor. Bir taş düşüyor toprağa. |
Efendimiz önce taşa sonra hüzünle sahabeye bakıyor |
Ve elini uzatıyor kendi kuşağını açıyor |
Toprağa iki taş düşüyor |
Sahabe gözleri yaşlı, Efendimize bakıyor |
Hiçbir şey söylemeden karanlığa akıyor |
Kolay değil, bir ay boyunca içtikleri su yedikleri hurma |
Gündüzü açlıkla bitirdiler hendekte |
Hendekte soğukla geçirdiler geceyi |
Bir ay boyunca savaştılar |
Ne bu düşmanın gideceği var ne de bu savaşın biteceği |
Allah Resulü mübarek ellerini semaya uzattı |
Ve dua. |
Hayır. Dua değil beddua… |
'Ey Kur’an’ı indiren. Hesabı en çabuk gören. |
Kavim ve kabileleri bozguna uğratan Allah. |
Şu kabileleri de hezimete uğrat. Sars onları Allahım." |
Dua biter bitmez yavaş yavaş çoğalan bir ses |
Gökyüzünün karanlığından yeryüzüne doğru akan bir serinlik |
Önce Sel dağının eteklerinden gücünü hissettirmeden |
Âlemlere rahmet Peygamberin mübarek ellerinden öperek geçti |
Sonra hendeğin üzerinde kuşandı azameti, kasırga adını aldı |
Ve kendine mahsus hışmıyla müşrik ordusunun içine daldı |
İki bin melekle inmişti yere. İki bin melek kalplere korku salmakla görevliydi |
Düşmanın altını üstüne getirmekse kasırganın görevi |
O kasırganın adı Gündoğusu'ydu ve zaten o tek başına, Allah’ın bir ordusuydu |
Bir sre sonra durdu kasırga. Göklere çekildi melekler |
Allah’ın Resulü o gecenin sabahı ashabıyla birlikte Medine’ye döndü |
Şimdi hamd ve şükredilecek andı |
Çünkü Hendek, Allah’ın yardımıyla zaferle noktalandı |
Hatırlayın Ahzab suresindeki ayeti |
'Ey Mü'minler. Üzerinize ordular gelmişti de biz onlara |
Kasırga ve sizin görmediğiniz askerler göndermiştik." |
İşte o günü hatırlayın |